+90 530 417 03 38
Tekstil Kimyasalları
STRREPLACE - BİLGİ İSTE
Tekstil Kimyasalları
  • Ürün Kodu Ürün Tanımı
  • PARAFİN (KATI, LİKİT)

    Parafin, petrol mumu olarak da bilinen, genelde 20 ile 40 arasında doymuş karbon atomu içeren doymuş bir hidrokarbondur. Sıvı parafinin ise karbon sayısı daha azdır. Parafin genelde petrol ve kömür gibi fosil yakıtlardan elde edilir ve renksiz yumuşak bir katı veya renksiz kokusuz bir sıvıdır. Suda çözünmez ama eter, benzen ve bazı esterler gibi uygun hidrokarbonlarda çözünür ve kolayca yanmasına rağmen yaygın kimyasal reaktiflerin çoğundan etkilenmez. Bu sayede yenildiği zaman çok fazla sindirime uğramaz ve parçalanmadan vucuttan geçer. (Bu konuda tartışmalar devam etmektedir.)

    Parafin 1830’da ilk keşfinden beri çok farklı alanlarda kullanılmıştır. İlk keşfedildiği dönemde mum üretimi için kullanılmıştır. Yüksek Isı kapasitesi ve yanma enerjisi, uygun erime noktası, yerini aldığı hayvansal yağlara göre daha temiz ve stabil yanması gibi özellikleri onu mum üretimi için mükemmel bir kimyasal yapar. Bu yüzden 20. yüzyılın başında mum üretimiyle beraber birçok sektörde patlama yaşanmasına sebep olmuştur.

  • SODYUM KARBONAT (AĞIR, HAFİF SODA) Sodyum karbonat veya bilinen adıyla çamaşır sodası değişik hidratlara sahip olan anorganik bir bileşiktir. Bütün formları suda alkali çözelti vererek çözünürler. Doğada sodyum bakımından zengin göl yataklarında veya bazı bitkilerin küllerinde bulunur. Bu yüzden soda külü olarak da anılır. Mineral halinde bulunsada günümüzde genelde endüstriyel işlemlerle ile üretilir. İçerdiği su miktarlara göre farklı hidratlar oluşturur. Sodyum karbonat tanecik yoğunluğuna göre ağır soda ve hafif soda olarak ticari kullanıma sunulur.  Yoğunluğu 0,51-0,62 gr/cm arasında ise hafif soda 0,96-1,06 gr/cm3 arasında ise ağır soda olarak isimlendirilir.
  • SODYUM BİKARBONAT

    Sodyum bikarbonat veya bilinen ismiyle karbonat bir sodyum tuzudur. Amfoterik özellik gösterir. Genellikle beyaz katı kristaller halinde bulunur ama toz halinde de bulunabilir. Hafif tuzlu, bazik bir tadı vardır. Doğada nahkolit şeklinde bulunur.

    Sodyum bikarbonat halk arasında kabartma tozu olarak da bilinen, yüzyıllardır çok yaygın kullanılan bir kimyasaldır.

  • SODYUM HİDROKSİT (LİKİT, PAYET, BONCUK SUD KOSTİK)

    Sodyum hidroksit; kostik, sud kostik olarak da bilinen bazik bir bileşiktir. Suda ekzotermik bir reaksiyonla kolayca çözünür. İyi bir karbondioksit tutucudur. Endüstride çok yaygın kullanılan bir bazdır. 2004 yılında dünyada 60 milyon ton üretilmiştir.

    Sodyum hidroksit; payet, boncuk formlarında ve likit halde bulunabilir. Boncuk kostik sıkıştırılarak üretildiği için daha yoğundur ve hava ile daha az temas alanı olduğu için daha saftır ve havadan daha az nem çeker. Ayrıca suda daha iyi çözünür ve daha az toz çıkartır.

    Likit kostik ise sodyum hidroksitin farklı oranlarda suda çözünmüş halidir.

  • AMONYAK

    Amonyak normalde renksiz gaz halinde bulunan, inorganik bir kimyasaldır. Endüstride en yaygın kullanılan alkali kimyasalların başında gelir ve insanlar için toksiktir. Gaz halinin üzerinde çalışmak daha zor olduğundan genelde sulu çözeltileri halinde satılır ve sahip olduğu polar yapı sayesinde suyun içinde kolayca çözünür. Çok keskin ve rahatsız edici bir kokusu vardır. En karakteristik özelliklerinden birisi saf haldeyken hidroksil fonksiyonel grubu içermemesine rağmen zayıf bazik olmasıdır.

    Amonyak canlılarda metabolik olarak üretilse de çok zehirli olduğu için ya daha zararlı kimyasallara çevrilir ya da hemen dışarı atılır.

  • ETİL ALKOL (%99) SENTETİK

    Etanol veya etil alkol iki karbonlu basit bir organik bileşiktir. Uçucu yanıcı ve renksiz bir sıvıdır. Dumansız, gün ışığında görülmeyen mavi alevle yanar. Psikoaktif bir madde olduğu için keyif verici madde olarak sıkça kullanılır. Alkollü içeceklerin aktif maddesidir. Doğal olarak mayalanma ile bazı tek hücreli canlılar tarafından üretilir. Petrokimyasal olarak da üretimi mümkündür. Antiseptik ve dezenfektan olarak tıbbi uygulamaları vardır.

    Petrokimyasal yollarla üretilen etil alkol ‘Sentetik Etil Alkol’ olarak isimlendirilir. Genelde %99 ve üzerinde saflıklarda bulunur. Fermantasyon ile elde edilen etil alkole göre daha fazla koktuğu için genelde endüstriyel işlemlerde tercih edilir.

  • TRİETANOL AMİN

    Trietanolamin veya yaygın kullanılan kısaltmasıyla TEOA, hem tersiyer amin hem de triol olan yapışkan bir sıvıdır. Çok güçlü bir bazdır. %1’lik çözeltisinin pH değeri yaklaşık 10’dur. Saf haldeyken renksiz olmasına rağmen içerdiği saflıksızlar yüzünden sarı renk alabilir.

    TEOA Çok iyi bir yağ çözücü ve pH dengeliyici olduğu hem endüstriyel olarak hem de tüketici ürünlerinde sıklıkla kullanılır ve kozmetik ürünleri gibi hassas sektörlerde kostik gibi daha aktif alkalilere göre tercih edilir

    Trietanolamin bazı kimyasal silahların üretiminde kullanılabildiği için kimyasal silahlar sözleşmesinde yer almıştır.

  • DİETİLENTRİAMİN Dietilentriamin renksiz ve oda sıcaklığında sıvıdır. DETA olarak kısaltılmıştır. İki sekonder amin grubuna sahip en basit siklik etilen amindir. Suda ve diğer polar çözücülerde çözünür fakat basit hidrokarbonlarda çözünmez. Zayıf bir bazdır ve sulu çözeltisi baziktir. Nem tutucu özellik gösterir.
  • FOSFORİK ASİT Fosforik asit saf hali renksiz bir katı olan, genelde %85’lik sulu çözeltisi halinde satılan zayıf bir asittir. Satılan sıvı çözeltisi renksiz, kokusuz yapışkan bir sıvıdır ve toksit veya uçucu değildir. Çok güçlü bir asit olmasa da çözelti halde cilt için fazlasıyla tahriş edicidir. Sahip olduğu 3 hidrojeni de verebilen bu özelliği sayesinde diğer mineral asitlerinden farklı davranır. Aynı zamanda organofosfatlar adı verilen esterleri oluşturur.
  • SÜLFÜRİK ASİT Sülfürik asit aynı zamanda vitriol yağı olarak da bilinen bir mineral asittir. Güçlü asidik yapısı ve iyi bir oksidan olması sebebiyle en yaygın kullanılan asit türlerinden birisidir. Saf haldeyken hidrosgopik özelliği vardır ve su ile çözünmesi ekzotermiktir. Aynı zamanda iyi bir dehidrasyon ajanıdır. Gübre üretiminden atık su işlemlerine kadar çok geniş bir yelpazede kullanılır. Özellikle saf haldeyken canlı dokular üzerinde aşırı tahriş edicidir.
  • STEARİK ASİT Stearik asit 18li karbon zincirinden oluşmuş doymuş bir yağ asididir. Tuzları ve esterleri stearatlar olarak bilinir. Doğada en çok bulunan doymuş yağ asitlerinden birisidir. Üç stearik asit molekülünden üretilen trigliseride stearin denir.  Stearik asit metal katyonlara bağlanabilen bir polar baş grubu ve organik çözücüler içinde çözünmesini sağlayan bir polar olmayan bir zincire sahip olduğu için yüzey aktif madde, yumuşatıcı madde olarak kullanılır. Reaksiyonlarda karboksilik asit karakteri gösterir.
  • ETİL ALKOL (%96) DENATURE

    Etanol veya etil alkol iki karbonlu basit bir organik bileşiktir. Uçucu yanıcı ve renksiz bir sıvıdır. Dumansız, gün ışığında görülmeyen mavi alevle yanar. Psikoaktif bir madde olduğu için keyif verici madde olarak sıkça kullanılır. Alkollü içeceklerin aktif maddesidir. Doğal olarak mayalanma ile bazı tek hücreli canlılar tarafından üretilir. Petrokimyasal olarak da üretimi mümkündür. Antiseptik ve dezenfektan olarak tıbbi uygulamaları vardır.

    Alkollü içecekler birçok devlet tarafından ağır şekilde vergilendirilir ancak etil alkolün çok geniş bir kullanım alanı vardır. Bu kullanımlar üzerindeki vergi yükünü hafifletmek için etil alkolün içine içilmeye uygun halden çıkartan ek kimyasallar konulur. Bu kimyasallar acı tatları olan denatonium benzoat gibi maddelerdir. Bu şekilde üretilen alkollere denatüre alkol denir.

  • SİTRİK ASİT MONOHİDRAT Sitrik asit halk arasında limon tuzu olarak da bilinen; zayıf, organik bir karboksilik asittir. Higroskopiktir bir kimyasaldır ve hem saf halde hem de hidratları halinde bulunabilir. Birçok hayvan ve bitkide de doğal olarak bulunur. Limonlarda %8’e varan oranlarda sitrik asit olabilir. Yaygın olarak kullanılan bir asittir ve pH düzenleyici, tatlandırıcı ve iyonların veya moleküllerin metal yüzeylere bağlanmasında bağlayıcı olarak kullanılır. Monohidrat olan sitrik asit 78 °C’de susuz hale dönüştürülebilir.
  • SİTRİK ASİT ANHİDRAT Sitrik asit halk arasında limon tuzu olarak da bilinen; zayıf, organik bir karboksilik asittir. Higroskopiktir bir kimyasaldır ve hem saf halde hem de hidratları halinde bulunabilir. Birçok hayvan ve bitkide de doğal olarak bulunur. Limonlarda %8’e varan oranlarda sitrik asit olabilir. Yaygın olarak kullanılan bir asittir ve pH düzenleyici, tatlandırıcı ve iyonların veya moleküllerin metal yüzeylere bağlanmasında bağlayıcı olarak kullanılır. Monohidrat olan sitrik asit 78 °C’de susuz hale dönüştürülebilir.
  • KROMİK ASİT Kromik asit tanımı genelde konsantre sülfürik asitin dikromata ilave edildiği, krom trioksit de dahil farklı bileşiklerin içeren karışıma verilen isimdir. Bu şekilde elde edilen karışım cam temizlemek için çok iyi bir kimyasaldır. Aynı zamanda H2CrO4 şeklinde trioksitin susuz hali için de kromik asit denilebilir. Güçlü ve aşındırıcı bir oksidasyon ajanıdır. Kimyasal olarak birçok yönden sülfürik aside çok benzer ve hidrojen verirken benzer şekilde davranır. Sadece sülfirik asit ilk protonunu kromik aside göre çok daha kolay verir. Ayrıca kromik asit kaynama noktasına gelmeden yavaş yavaş bozunur ve uygun ortamda havadan fazlaca nem çeker.
  • FORMİK ASİT

    Formik asit (metanoik asit) veya halk arasında bilinen ismiyle karınca asidi tek karbonlu en basit karboksilik asittir. Hem aldehit hem de karboksilik asit özelliği taşır. 

    Formik asit ismi ilk olarak karıncaların salgılarında rastlandığı için Latince karınca anlamına gelen ‘formika’ kelimesinden türetilmiştir. Karıncalar bu asidi düşmanlarına karşı bir savunma mekanizması olarak kullanırlar. 

    Kimyasal olarak da asetik asitten yaklaşık on kat daha güçlü olan formik asit alkollerle ester oluşturmak için kolayca reaksiyona girer. Karboksili asitlerin bütün özelliklerini taşır. Isı ve asit varlığında karbon monoksit (CO) ve suya ayrışır. Örnek vermek gerekirse sülfürik asit ile reaksiyonu laboratuvarlarda karbondioksit kaynağı olarak kullanıma uygundur. Platin varlığında ise hidrojen (H2) ve karbondioksit (CO2) olarak ayrışır.

  • FTALAT ANHİDRİT Ftalik anhidrit renksiz, kristal yapılı bir katıdır. İki değerli bir karboksilli asittir. Birçok organik reçinenin ve endüstride kullanılan kimyasallardaki esterlerin çoğunun ham maddesidir. 2000 yılında dünya çapında yaklaşık 3 milyar ton üretildiği tahmin edilmektedir.
  • SODYUM TRİPOLİFOSFAT ( STPP ) Sodyum tripolifosfat, trifosforik asidinin sodyum tuzu olan inorganik bir tuzdur. Dehidre halde veya 6 su molekülüyle kompleks oluşturmuş şekilde bulunabilir. PH değeri 10’un üzerindedir. Sularda biriktiğinde ötrofikasyona sebep olur. Bu özellikle durgun sularda oksijen miktarını düşürüp canlı yaşamını tehdit etmektedir.  Deterjanlarda kullanıma çok uygun olmasına rağmen bu özelliğinden dolayı tercih edilmemektedir.
  • HEDP Hidroksietiliden difosfonik Asit veya kısatlmasıyla HEDP kokusuz organik bir fosfanattır. İyi bir şelatlama ajanıdır ve özellikle kalsiyum, demir, bakır, çinko iyonlarını şelatlamada çok başarılıdır. Su arıtma tesislerinde kullanıldığında diğer su arıtma kimyasalları ile birlikte kullanılır ve genelde iyi sonuçlar verir. Örnek vermek gerekirse klor varlığında stabilitesini korur. Ayrıca metallerin yüzeyindeki oksitlenmeleri çözebilir. Yüksek sıcaklıklarda çok iyi bir kireç ve korozyon engelleyicidir. Aynı zamanda yüksek pH değerlerinde iyi bir stabilite gösterir. Bu alanlarda diğer organik fosfatlardan daha iyi bir toleranı vardır.
  • POLİETİLEN GLİKOL (PEG) (300 400 600)

    Polietilen Glikol veya sık kullanılan kısaltmasıyla PEG birçok farkı sektörde çok yaygın kullanılan organik bir bileşiktir. Aslında etilen oksitin açılarak yanyana bir polimer veya oligomer oluşturmasına verilen isimdir. Bu yüzden polietilen oksit olarak da isimlendirilir. PEG; su, metanol, etanol, asetonitril, benzen ve diklorometan içinde çözünür. Hidrofilik bir moleküldür.

    PEG genelde polimerin molekül ağırlığına göre isimlendirilir. Örnek vermek gerekirse PEG 400 dediğimiz zaman bu, 380 ile 420 arasında molekül ağırlığına sahip bir polimer olduğunu gösterir. PEG, 200 ile 10,000,000 gram molekül ağırlığında olabilir.

  • BUTİL Dİ GLİKOL Butil Di Glikol; glikol eter çözücülerinden birisi olan organik bir bileşiktir. Düşük uçuculukta çok hafif bir sıvıdır. Suyla ve diğer organik bileşiklerle karışabilir. Bu özellikleri sayesinde boya üretiminde çok kullanışlıdır.
  • VİNİL ASETAT MONOMER (VAM) Vinil Asetat Monomer veya bilinen kısatlmasıyla VAM, keskin bir kokuya sahip renksiz bir monomerdir. Endüstride önemli bir polimer olan polivinil asetatın öncüsüdür.  Birçok endüstriyel ürünün üretiminde kullanılan kimyasalların öncüsü olan önemli bir hammaddedir. Bir alken ve ester için beklenilen çoğu reaksiyona girer.
  • TİTAN DİOKSİTt (ANATAS)

    Titanyum dioksit doğada farklı kristal yapılar halinde, maden olarak bulunabilen bir kimyasaldır. Doğada rutil, anatas ve brookit olmak üzere üç şekilde bulunur ama yaygın olarak anataz ve rutil formları kullanılmış ve üzerine çalışılmıştır.

     Maden olarak çıkarıldığında genelde siyahtır ama saf halde beyaz bir tozdur.. Titanyum metalinin oksitlenmiş halidir ve kırılma indisi yüksektir. Bu yüzden boya yapımında, pigmentlerde kullanılır. Dünyadaki tüm pigmentlerin üçte ikisinde kullanıldığı tahmin edilmektedir.

    Titanyum dioksit anatasın kırılma indisi rutile göre daha düşüktür ve yine rutile göre daha yumuşak yapıdadır. Bu yüzden Titanyum dioksit rutil pigment olarak daha başarılı olsa da farklı uygulama alanları için anatas da tercih edilebilir. Ayrıca daha uygun maliyetli oluşu da Titanyum dioksit anatası cazip kılmaktadır.

    Nanoteknolojik uygulamalar ve güneş panellerindeki kullanımlar için de kristal yapısı dolayısıyla anatas daha uygundur.

  • ÜRE

    Üre veya diğer bilinen adıyla karbamid, bir karbonil grubuna 2 -NH2  grubunun bağlanmasıyla oluşan bir amindir. Kesin olarak ilk defa 1828 yılında sentezlenmiştir. İki tarafında iki NH2 grubuna sahip olması sayesinde kolaylıkla çok farklı reaksiyonlara girebilmektedir.  Hem canlıların metabolik reaksiyonlarında hem de endüstriyel alanlarda çok farklı yerlerde üre kullanılmaktadır. Alkali veya asidik değildir. Çok yüksek miktarlarda alınmadığı sürece toksik değildir. Canlılarda; protein sindiriminin yan ürünü olarak ortaya çıkan ve toksik olan amonyak, memeliler tarafından karaciğerde daha az toksik olan üreye dönüştürülerek vücuttan atılır.

    Ürenin gübre olarak kullanımı çok yaygındır ve toprakta amonyuma dönüşür. Bu amonyum bitkilere ihtiyacı olan azotu sağlar. Bazı durumlarda ise üre topraktaki bakteriler tarafından nitrata dönüştürülür ve bu da bitkiler için besleyicidir. Genelde gübre olarak kullanılan ürenin kalitesi en çok biüret ile bozulur. Fazla azot içeren bileşiklerin atmosfere salınımı çevre için zararlı olduğundan azot gübrelerinin kullanımda yeni teknolojiler geliştirilmektedir.

    Ayrıca son zamanlarda özellikle dizel arabaların emisyon azaltıcı sistemlerinde üre kullanımına başlanmıştır. Bu sayede dizel yakıtın yanmasından ortaya çıkan zehirli gazlar neredeyse tamamen zararsız hale getirilir.

  • SODYUM ASETAT

    Sodyum asetat, asetik asitin sodyum tuzudur ve sodyum etonat olarak da bilinir. Genelde aşırı higroskopik olduğu için hava ile temas ettiğinde havadan su çekerek eriyormuş gibi gözükür.

    Sodyum asetat, sağlık açısından çok fazla bir risk oluşturmaz ve çok geniş bir alanda kullanılır.

  • HİNT YAĞI

    Hint Yağı, hint fasulyesi bitkisinin ekstrakte edilmesi ile üretilen, farklı bir tadı ve kokusu olan bir sıvıdır. Kastor yağı olarak da bilir ve ünlü motor yağı yağ üreticilerinden birisi olan ‘Castrol’ün ismi burdan gelmektedir. %80’den daha fazla oranda risinoleik asit içerir. Risinoleik asit, diğer bitkisel yağ asitlerinden 12. karbonunda içerdiği hidroksit gurubuyla ayrılır ve bu risioleik asiti diğerlerine göre çok daha polar yapar. Bu polarlık sayesinde de çok kolay türevlenebilir.

    Hint yağı ağır bir tadı olduğu için yemek yapımında kullanılmaz ama özellikle bağırsak ve cilt hastalıklarında hint yağı insanlar tarafından binlerce yıldır kullanılmıştır. Cilt için iyi bir nemlendiricidir ve ağızdan yüksek miktarlarda alındığında müshil etkisi yapar. Ayrıca antiseptik özelliği vardır ve dokuların yenilenmesini hızlandırır. Bu yüzden merhem olarak yaraların üzerine sürülür. Genel olarak toksik olmamasına rağmen alerjen olabildiği için hindistan cevizi yağı gibi başka yağlarla karıştırılarak kullanılır. Normalde insanlar için toksik olabilecek kimyasallar içerse de üretimi sırasında bu kimyasallar etkisizleştirilir.

  • GLİSERİN Gliserol olarak da adlandırılan gliserin renksiz, kokusuz, tatlı, viskoz ve toksik olmayan bir sıvıdır. Hem doğal hem de sentetik yollardan üretilebilir. Antiviral ve antibakteriyel bir kimyasaldır. Nemlendirici, tatlandırıcı etkisi vardır. Bu yüzden kozmetik ürünlerinden gıda katkılarında birçok farklı alanda sıkça kullanılır.